ERKAN PETEKKAYA

“MESLEK HAYATIMDA EN SEVDİĞİM İŞLER ABSÜRT KOMEDİ PROJELERDİR”

Hangi kelimeleri kullansam, yeteneğini, meslek aşkını, hafızalardan silinmeyen anlatamam.

Hem güldürebilen, ama izlediğimiz çoğu dizisinde bizi ağlatan, onunla birlikte tüm duyguların içine girip çıktığımız, herkesin hayatında bir kez olsun sohbet etmesi gereken insanlar; Erkan Petekkaya… Üç Günlük Dünya filminin galasında bir araya geldik. Çocukluğumuzdan günümüze, sayısız dizi ve filmde oynadı ve oynadığı her rolle bize kendini hayran bıraktı. Şimdi “Üç Günlük Dünya” filmiyle sinemalarda, daha önce yaptığı işlerden daha farklı, oynadığı karakterle filme renk katmış. Herkes salondan ayrılırken kahkahalar atıyordu. Gülmeye ihtiyacı olan herkesin sinemaya uğramasını ve Üç Günlük Dünya filmini izlemesini tavsiye ederim. 

Üç Günlük Dünya filminin galasındayız. Renkli bir hikaye ve usta oyuncu Erkan Petekkaya… Sizi bu filmin ekibinde olmaya iten unsur ne oldu? Hikayenin içinde en çok neyi sevdiniz? 

• Öncelikle absürt bir komedi olmasıdır. Meslek hayatımda en sevdiğim işler, oynadığım absürt komedilerdir. Hem oynamayı severim hem de komedi filmleri izlemeyi severim. Çok sevdiğim bir film oldu. Özellikle bu tip rolleri çok seviyorum. Çok güzel bir setti, çekerken çok keyif aldım. Farklı bir iş yaptık. Diğer çektiğimiz işlere benzemiyor.   

Bugüne kadar sizi unutulmaz filmlerde, hafızalardan silinmeyecek karakterlere hayat verirken izledik. Bu filmde nasıl izleyeceğiz? 

• Teşekkür ederim güzel sözlerin için. Birazdan sen de izleyeceksin filmi, bir seyirci olarak sen izle ve nasıl bir karakter olduğunu söyle. Eğer beğenmezsen çıkışta gel söyle (gülerek).  

Bir seyirci olarak söyleyebilirim ki, Erkan Petekkaya’nın en çok sevdiği şeylerden biri, deneyimlemek istediği rollerin içine girmek. Son zamanlarda sizi komedi filmlerinin içinde izleme fırsatı buluyoruz. Bu da bir deneyim mi sizin için?  

• Yıllardır çok istediğim bir şeydi. Çok az denk geldi. Ana akım kanallarda başka işler yaptım. Yapımcılar da genelde dram ağırlıklı rol teklifleriyle geldi. Zaten televizyonlarda absürt komediye dair projeler yapılmıyor. Bu konuda “Serseri” dizisiyle bir ilki biz gerçekleştirdik. Benim hayatımın işidir. Bugüne kadar yaptığım işler arasında en sevdiğim projeydi diyebilirim. Komedinin içinde olmayı seviyorum. Bu filmde de bütün amacımız, zor hayat koşullarından seyirciyi biraz arındırıp, yüzünde tebessümle sinemadan çıkarmak.  

Genelde şakaları siz mi yaparsınız yoksa hayat mı size şaka yapar? 

• Şaka yapılmasından çok hoşlanmıyorum (gülerek).